26 Aralık 2019 Perşembe

KURBAN OLURUM


Sarıdır saçları, rüzgara karşı,
Ayağa kaldırır dünyayı, arşı,
Cihanda yoktur yar, bunun eşi,
Güzel bakışına, kurban olurum,
***
Deseler gül yüzlün seni severmiş,
Severse sevsin, eller ne dermiş,
Allah güzelliği, hep ona vermiş.
Güzel bakışına, kurban olurum,
***

SEVDAYA HASRET



Derdimi anlayan, aşkımı  bilen.
Gerçek sevdamdır, göz yaşım silen,
Yıllarca sevdim deyip, yüzüme gülen,
Arkamızdan kazmışlar, kuyumu benim.
***
Yüreğim yandı da, kız seni gördüm,
Şu deli gönlümü, yar sana verdim.
Derelerde çağlayan, deli bir seldim,
Aç sineni gülüm, sevdana düştüm.
***

24 Aralık 2019 Salı

YAYLA BALIMISIN


Sevdalanmış  güzel, gözlerin süzer.
Elinde çiçekler, yaylayı gezer,
Gül toplamış  o kız,  gerdana dizer.
Yayla Balımısın, Gül yüzlü Güzel.
***
Çırpınır yüreği, uçacak gibi,
Tomurcuk gül olmuş  açacak gibi,
Sanki bu kız bana,  kaçacak gibi,
Yayla Balımısın, Gül yüzlü Güzel.
***

8 Aralık 2019 Pazar

MİHRİBAN HİKAYESİ-ABBDURRAHİM KARAKOÇ

Abdurrahim Karakoç ve Mihriban

   “Abdurrahim Karakoç, 9 şiir kitabına, halk edebiyatı türünde sosyal olayları ve bireysel duyuşları aynı anda özümseyebilen, dağı delen Ferhat’ın yüreğinde taşıdığı Şirin’i “Mihriban” zirvesiyle yüceltirken, dağın bağrından akıtacağı suyun halkına bereket getireceği umudunu hep diri tutmuş bir idealisttir. ”Maraş diyarı” menşeli şairlerden olan Karakoç, çok yönlü bir yapısı olan şairlerdendir.” Diye bahsediyor bir hemşerilisi Karakoç hakkında. Burada Karakoç’un hayatından, eserlerinden ya da kaç şiirinin bestelendiğinden bahsetmeyeceğim ama bu demek değildir ki önemli biri değil hissettiklerini açık ve samimi bir şekilde ifade eden ender kişilerdendir. Hayatını ya da eserlerini isteyen her kişi en kısa yoldan internetten edinebilir. Benim anlatmak istediğim ise Karakoç ile nasıl tanıştığım ya da onu nasıl tanıdığımdır. Ortaokul yıllarında duyduğum bir hikayeden sonra Abdurrahim Karakoç hakkında daha çok bilgi edinme yoluna girdim. İşte sizlere bu hikayeden bahsetmek istiyorum. Olur da hala Karakoç’u tanımayanlar ya da tanımak istemeyenler belki ilgilenirler. Hikayeye gelince:

    Rivayete göre; Karakoç üniversiteyi kazanmış ve üniversitenin ilk günü erkenden gelip sınıfın kapısını tam karşıdan gören bir sıraya oturmuş ve içeri girenler hakkında (kendi kendisine) önyargıda bulunmaya başlamış.DEVAMI İÇİN TIKLAYINIZ.